Buyıl 47’ncisi düzenlenecek olan Honaz Kiraz Festivali tanıtım toplantısı düzenleyen Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, 4-6 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan 47. Geleneksel Honaz Kiraz Festivali için, sıcak yaz günlerinde serinlemek ve doğayla iç içe bir atmosferde eğlenmek isteyen herkesi Honaz Göz Mesireliği’ne davet etti.

Cumhurbaşkanlığı’nın tasarruf tedbirleri kapsamında belediye bütçesine yük oluşturmadan festival programı hazırladıklarını belirten Yüksel Kepenek, ayrıca soğuk havadan dolayı etkilenen ve rekoltede yüzde 90 azalma yaşanan kiraz üretiminden dolayı, tanıtım toplantısına dahi kiraz getiremediklerine dikkat çekti. Kepenek gazetecilere yaptığı açıklamada “, Bu sene kiraz rekoltemiz çok düşük, döllenme dediğimiz, tozlanmanın en çok olması gerektiği günlerde, yoğun bir yağış dönemi yaşadık. 10 gün aralıksız yağış yaşadık ve kiraz çiçekleri maalesef kiraza dönüşemedi.  14 bin 500 ton kiraz ihracatı olan Honaz’da, yaklaşık 700 ton kiraz ihracatı olmuş, 14 bin 500 tondan 700 tona düşmesi büyük bir kayıp. 300 ton da iç Pazar ile birlikte 1000 ton rekolte var.  Yani 14'te 1 üretim sağlamışız. Bu gerçekten çiftçiyi çok zor bir döneme sokuyor. Hem ilaçlama maliyetleri, hem toplama maliyetleri, gübre maliyetleri, sulama maliyetleri, hepsini üst üste koyduğumuzda, çiftçilerimiz çok zor bir dönemde yaşıyor. Tarım Bakanlığımız bu konuda bir çalışma yaptı, kirazla ilgili destek projesi yürütüyor, sonuçlarını henüz görmedik ama özellikle cennet elması konusunda da en çok üretim yapan ilçelerin başında gelmekteyiz. Kiraz'ın yanında cennet elmasında da iddialıyız ve kaliteli ürünlerimiz var. Fakat bu sene de 50- 60 bin ton olan üretimimiz, %25- 30'lara düştü.

Soğuk gecelerden dolayı sadece cennet elmalarımızın meyveleri donmadı, 5 yaşında altındaki ağaçları da soğuktan dondu. 5 yıllık ağaçlar hepsi öldü, bu ne demek 5 yıl daha geriye gidip, şubat ayında mart ayında yeni fideler dikeceğiz. 5 yıl 6 yıl daha bekleyeceğiz. 5 yılı kaybettik, 5 yılda bekleyeceğiz, 10 yıl zararda olan bir çiftçimiz var. 10 yıl gelir olmadan ayakta kalabilecek çiftçi sayısı çok azdır.

Devletimiz mutlaka çiftçilerimizi desteklemeli ve bu insanları üretime devam ettirmelidir.

En büyük hayalimiz şehre gidenlerin geri ilçelerine evlerine dönmesidir. Bunu başaramazsak ilçelerdeki vatandaşımız da kent merkezine göç eder ve işsizlik ile birlikte suç işleme oranları, yasadışı olaylarda artar.

Bizler bu sebepten köylerimizi sosyal tesislerini yaparak yaşanabilri hale getirmeye çalışıyoruz.

Eğer kentten köylere göçü tersine çevirebilirsek, köyler de üretimi gerçekleştirirsek, bugün kentte pazarda meyvenin kilosuna korkarak baktığı bir ortamdan, kolaylıkla meyveleri satın alabileceğimiz bir ortama dönüştürürüz.

Üretmezsek yok oluruz, üretmekten başka çaremiz yok, bu yüzden, köylere geri göç edilmesini destekleyeceğiz” dedi.